Şarkı, Sabrina Carpenter tarafından seslendirilen “Espresso” adlı parçadır ve dinleyicilere enerji veren, eğlenceli bir havası vardır. Bu şarkı, bir kişinin karşı tarafa olan etkisinin, bir fincan espresso kahve gibi uykusuz bırakacak kadar güçlü ve canlandırıcı olduğunu anlatıyor. Carpenter bu duyguyu, dinamik ve ritmik bir melodiyle birleştirerek ifade ediyor.
Şarkının sözlerinde sürekli olarak “Espresso” tekrar edilirken, bu, Carpenter’ın kendine olan güvenini ve karşı taraf üzerindeki etkisini vurguluyor. Şarkıda, ilişkilerdeki güç dinamikleri ve cazibenin etkileri gibi temalar işleniyor. Ayrıca, şarkıda kullanılan “Nintendo” gibi pop kültür referansları ve “Mountain Dew” gibi marka isimleri, dinleyicilere çağdaş ve tanıdık unsurlar sunarak şarkıya modern bir dokunuş katıyor.
Müzikal olarak, “Espresso” pop türünde bir şarkıdır ve modern pop müzik öğeleriyle bezenmiştir. Sabrina Carpenter’ın vokal performansı, şarkının enerjik havasını pekiştirirken, elektronik ritimler ve akılda kalıcı melodi hatları ile dinleyiciyi cezbetmeyi başarıyor.
Genel olarak, “Espresso” kendine güvenen, dinamik ve etkileyici bir şarkı olarak öne çıkıyor. Sabrina Carpenter’ın ifade gücü ve şarkının enerjisi, onu popüler müzik dinleyicileri arasında dikkat çekici kılmaktadır.
- Taylor Swifth – Fortnight | Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
- Dido – “No Freedom” şarkı sözleri & Türkçe çevirisi
- The Weeknd – “After Hours” şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
- Dua Lipa – “Illusion” şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
- Sabrina Carpenter – “Espresso” şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
Sözlerin anlamı ve değerlendirmesi
Sabrina Carpenter’ın “Espresso” şarkısı, şarkı sözleriyle dikkat çekici bir metafor kullanıyor ve bir ilişkideki etki ve çekiciliği kuvvetli bir kahve gibi tasvir ediyor. Şarkıda tekrar edilen “That’s that me, espresso” ifadesi, Sabrina’nın birinin üzerinde bıraktığı unutulmaz ve uykusuz bırakan etkisini vurguluyor. Bu benzetme, bir insanın başkası üzerindeki etkisinin ne kadar güçlü olabileceğini etkili bir şekilde iletiyor.
Şarkının başında “Now he’s thinkin’ ’bout me every night, oh / Is it that sweet? I guess so” dizeleri, Sabrina’nın birine sürekli olarak düşündüren, onu meşgul eden bir düşünce olduğunu ifade ediyor. Bu, şarkının genel temasını belirliyor: bir kişinin diğer üzerindeki derin ve kalıcı etkisi.
“Move it up, down, left, right, oh / Switch it up like Nintendo” sözleri, ilişkinin dinamik ve eğlenceli yönlerini vurgulayarak ilişkilerdeki hareketliliği ve değişkenliği anlatıyor. Nintendo referansı, modern ve eğlenceli bir ilişki dinamiğini simgeliyor.
Ayrıca, şarkıda geçen “My ‘give a fucks’ are on vacation” ve “I know I Mountain Dew it for ya” gibi cümleler, Sabrina’nın rahat ve kendinden emin tavrını sergiliyor. Bu ifadeler, onun duygusal bağlamda özgür ve bağımsız olduğunu, kendine has bir tarzı olduğunu gösteriyor.
Müzikal olarak, şarkı pop ritimleri ve akılda kalıcı melodilerle dolu. Bu da “Espresso”yu canlı ve hareketli kılan bir parça yaparak dinleyicileri enerjik bir ruh hali içine sokuyor. Şarkıdaki enerji seviyesi, Sabrina’nın vokalleriyle de güçleniyor, böylece şarkının dinamik yapısı daha da pekişiyor.
Genel olarak, “Espresso” şarkısının sözleri, ilişkilerdeki etki ve çekiciliği, kahve metaforu ile benzersiz bir şekilde işleyerek dinleyicilere hem melodik hem de sözel bir tatmin sunuyor. Bu da parçayı modern pop müziğin öne çıkan örneklerinden biri haline getiriyor.
Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
Now he’s thinkin’ ’bout me every night, oh | Şimdi her gece beni düşünüyor, oh |
Is it that sweet? I guess so | Bu kadar tatlı mı? Sanırım öyle |
Say you can’t sleep, baby, I know | Uyuyamadığını söylüyorsun, bebeğim, biliyorum |
That’s that me, espresso | Bu benim etkim, espresso |
Move it up, down, left, right, oh | Hareket ettir yukarı, aşağı, sola, sağa, oh |
Switch it up like Nintendo | Değiştir her şeyi Nintendo gibi |
Say you can’t sleep, baby, I know | Uyuyamadığını söylüyorsun, bebeğim, biliyorum |
That’s that me, espresso | Bu benim etkim, espresso |
I can’t relate to desperation | Umursamazlığa varamam |
My ‘give a fucks’ are on vacation | Umursamazlıklarım tatile çıktı |
And I got this one boy | Ve bir erkek var benimle ilgilenen |
And he won’t stop calling | Durmadan arıyor |
When they act this way | Böyle davrandıklarında |
I know I got ’em | Biliyorum, onları kazandım |
Too bad your ex don’t do it for ya | Eski sevgilin seni tatmin etmiyor mu? |
Walked in and dream came trued it for ya | Girdim ve rüyalarını gerçekleştirdim senin için |
Soft skin and I perfumed it for ya | Tenim yumuşak ve senin için parfümlendim |
I know I Mountain Dew it for ya | Biliyorum, senin için Mountain Dew’layabilirim |
That morning coffee, brewed it for ya | Sabah kahveni, senin için demledim |
One touch and I brand newed it for ya | Bir dokunuşla her şeyi yeniledim senin için |
Now he’s thinkin’ ’bout me every night, oh | Şimdi her gece beni düşünüyor, oh |
Is it that sweet? I guess so | Bu kadar tatlı mı? Sanırım öyle |
Say you can’t sleep, baby, I know | Uyuyamadığını söylüyorsun, bebeğim, biliyorum |
That’s that me, espresso | Bu benim etkim, espresso |
Move it up, down, left, right, oh | Hareket ettir yukarı, aşağı, sola, sağa, oh |
Switch it up like Nintendo | Değiştir her şeyi Nintendo gibi |
Say you can’t sleep, baby, I know | Uyuyamadığını söylüyorsun, bebeğim, biliyorum |
That’s that me, espresso | Bu benim etkim, espresso |
Is it that sweet? I guess so | Bu kadar tatlı mı? Sanırım öyle |
I’m working late ’cause I’m a singer | Geç saatlere kadar çalışıyorum çünkü ben bir şarkıcıyım |
Oh, he looks so cute wrapped around my finger | Ah, parmağımda böyle sevimli duruyor |
My twisted humor, make him laugh so often | Bükülmüş mizahım, sık sık güldürüyor onu |
My honey bee, come and get this pollen | Benim bal arım, gel ve bu poleni al |
Too bad your ex don’t do it for ya | Eski sevgilin seni tatmin etmiyor mu? |
Walked in and dream came trued it for ya | Girdim ve rüyalarını gerçekleştirdim senin için |
Soft skin and I perfumed it for ya | Tenim yumuşak ve senin için parfümlendim |
I know I Mountain Dew it for ya | Biliyorum, senin için Mountain Dew’layabilirim |
That morning coffee, brewed it for ya | Sabah kahveni, senin için demledim |
One touch and I brand newed it for ya | Bir dokunuşla her şeyi yeniledim senin için |
Now he’s thinkin’ ’bout me every night, oh | Şimdi her gece beni düşünüyor, oh |
Is it that sweet? I guess so | Bu kadar tatlı mı? Sanırım öyle |
Say you can’t sleep, baby, I know | Uyuyamadığını söylüyorsun, bebeğim, biliyorum |
That’s that me, espresso | Bu benim etkim, espresso |
Move it up, down, left, right, oh | Hareket ettir yukarı, aşağı, sola, sağa, oh |
Switch it up like Nintendo | Değiştir her şeyi Nintendo gibi |
Say you can’t sleep, baby, I know | Uyuyamadığını söylüyorsun, bebeğim, biliyorum |
That’s that me, espresso | Bu benim etkim, espresso |
He’s thinkin’ ’bout me every night, oh | Her gece beni düşünüyor, oh |
Is it that sweet? I guess so | Bu kadar tatlı mı? Sanırım öyle |
Say you can’t sleep, baby, I know | Uyuyamadığını söylüyorsun, bebeğim, biliyorum |
That’s that me, espresso | Bu benim etkim, espresso |
Move it up, down, left, right, oh | Hareket ettir yukarı, aşağı, sola, sağa, oh |
Switch it up like Nintendo | Değiştir her şeyi Nintendo gibi |
Say you can’t sleep, baby, I know | Uyuyamadığını söylüyorsun, bebeğim, biliyorum |
That’s that me, espresso | Bu benim etkim, espresso |
Is it that sweet? I guess so | Bu kadar tatlı mı? Sanırım öyle |
That’s that me, espresso | Bu benim etkim, espresso |