Cumartesi, Mayıs 18, 2024

Eflak

Share

Coğrafya

Eflak ülkesinin sınırlarını güneyde Tuna nehri, kuzeyde ise Karpat Dağlarının güney bölümü oluşturur. Tarihsel olarak Eflak bölgesi ikiye ayrılmıştır. Bunlara Muntenya (Muntenia veya Büyük Eflak) ve Oltenya (Oltenia veya Küçük Eflak) ismi verilmiştir.

Tarih

14. Yüzyıl

14. yüzyıl Eflak siyasi ve askeri tarihi dönemin kaynaklarının oldukça sınırlı olması sebebiyle gerektiği gibi aydınlatılamamıştır. Genel kabul gören görüşe göre İkinci Bulgar İmparatorluğu’nun en azından nominal olarak Eflak topraklarını Rucăr-Bran koridoruna değin 14. yüzyılın sonlarına kadar yönettiği kabul edilmektedir. I. Radu’ya ait bir anlaşma metninde, Eflak voyvodasının Bulgaristan Çarı İvan Aleksandr’dan Rucăr ve Dâmbovita Nehri köprüsündeki gümrük memurlarına kanuna uygun olarak vergi toplamalarını emrettiği görülmektedir. Karpatlar’da Bulgar gümrük memurlarının varlığı, bu topraklar üzerinde bir Bulgar egemenliği oluştuğuna işaret etmektedir. Ancak tarihçiler, Radu’nun buyurgan bir üslup kullanmasını, Eflak voyvodalarının güçlü bir özerkliğe sahip olduğuna yorumlamaktadır.

Osmanlılar Sultan I. Murad’ın (hd. 1362-1389) Bulgar Çarı Şişman’a yardımı sebebiyle ilk kez 1368 yılında Eflaklılar ile karşılaşılmıştır.

15. Yüzyıl

Eflak toprakları ilk olarak Çelebi Mehmed devrinde (hd. 1413-1421) vergiye bağlanmıştır. (Üstüner, s. 414) Eflak ülkesi buradaki yerel yöneticiler tarafından idare ediliyordu. Osmanlılar bunlara voyvoda adını vermiştir. Sultan tarafından voyvodalara verilen ahidname ve beratlar, Eflak idarecilerinin dahili işlerdeki özerkliğini belgeliyordu. Bunun yanı sıra Eflak voyvodaları savaş zamanında Osmanlı ordusuna asker göndermek ve yıllık haraçları ödemekle yükümlüydü. Başka bir deyişle Eflak voyvodaları, Osmanlılara karşı talep edilen mal ve hizmetleri karşılamak zorundaydı. Buna karşılık Osmanlılar onların güvenliği sağlamak ve sınırlarını korumakla yükümlüydü.

Osmanlı Devleti’nin Eflak ve Boğdan ile ortak sınırı bulunuyordu ve bu sınır ikili ilişkilerin henüz erken dönemlerde kurulmasının en önemli sebebiydi. Eflak ve Boğdan’ın aksine Erdel toprakları ise sürekli bir şekilde Macar asilzadelerinin ve Saxon ile Szekler’in yüksek temsilcilerinin denetimi altında bulunuyordu. (Hitchins, s. 21)

I. Mircea döneminde Osmanlılarla Eflak ülkesi arasında çatışmalar baş gösterdi. Mircea başlangıçta Osmanlıları 1394’teki Rovine Muharebesi de dahil olmak üzere birçok savaşta yendi, 1400-1404 yılları arasında Osmanlıları Dobruca’dan uzaklaştırdı ve hakim olduğu toprakları Tuna Deltası, Dobruca ve Silistre’ye kadar genişletti. I. Mehmed (Çelebi) Tuna’nın kuzeyindeki Turnu Măgurele şehrini ele geçirince Mircea Osmanlılarla barış yapmak zorunda kaldı.

14. ve 15. yüzyıllarda Romanya prenslikleri ve Osmanlı İmparatorluğu ile olan sınırları

1418-1420 yılları arasında Eflak’ın yeni voyvodası I. Mihail (hd. 1415-1420) Osmanlılarla çatışma yoluna başvurdu. Türkleri Severin’de yendi, ancak savaşta hayatını kaybetti. 1422’de II. Dan (hd. 1421-22) Pippo Spano’nun yardımıyla II. Murad‘ı geçici bir yenilgiye uğrattı. 1428’de imzalanan barış Eflak’ta bir iç kriz dönemini başlattı. Dan, yerleşik prenslere karşı boyar koalisyonu kuran II. Radu ile çarpıştı. 1431’de boyarların desteğiyle I. Alexander tahta geçti. II. Vlad bu boyarlara 1436-1442 ve 1443-1447 yılları arasında art arda darbeler vurdu ve onları zayıflattı. 1450’li yıllardan sonra Eflak’ta Dănești ve Drăculeşti isimli iki hanedan arasında rekabet baş gösterdi. Hem iç hem de dış çatışmalarla karşı karşıya kalan II. Vlad Dracul, Osmanlı İmparatorluğu’nun kendisinden talep ettiği haracı ödemeyi isteksiz bir şekilde kabul etti.

Osmanlılar Eflak ülkesine diğer ülkelerden farklı bir şekilde yaklaşmıştır. Bunun nedeni ülkenin Macar etkisi altında olması, Eflak’ı yöneten voyvodaların daimi bir baş kaldırı hazırlığında bulunmaları ve Osmanlı hakimiyetinde çıkma teşebbüsünde olmaları şeklinde açıklanır. Osmanlılar tarafından Eflak’a yerel idareciler atanması dışında voyvodalıkların idari yapılarına müdahale edilmediği görülmektedir.

1484 Seferi

II. Bayezid (hd. 1481-1512) tahta geçtikten üç yıl sonra Eflak ve Boğdan üzerine bir sefer düzenlemiştir. Bu sefer sonucunda Osmanlıların Boğdan-Lehistan yollarını kontrol eden Kili’yi ve Dinyester Nehri’nin (Turla Nehri olarak da bilinir) Karadeniz’e döküldüğü haliçte yer alan stratejik öneme sahip Akkirman’ı ele geçirmesi Eflak ve Boğdan’daki Osmanlı hakimiyetini kalıcı hale gelmiştir. (Üstüner, s. 415)

Eflak voyvodasına yazılan bir hüküm (7 Numaralı Mühimme Defteri, 1659 nolu hüküm)

16. Yüzyıl

1593’te Eflak’ta Mihal Bravu iktidarı ele geçirdiğinde gerek Romanya tarihi gerekse de Osmanlılar açısında bir dizi önemli hadiselerin oluşmasına yol açmıştır. 1595’te Osmanlılara isyan başlatan Eflak voyvodası Mihai Bravu 1599’da önce Erdel’i, 1600’de ise Boğdan’ı ele geçirmiştir. Böylece günümüzdeki Romanya topraklarına yakın bir coğrafi bölgeyi tek bir çatı altında kısa süreli de olsa birleştirmeyi başarmıştır. Yaklaşık 6 yıl kadar süren bu karışık dönem, Mihal’in Habsburg İmparatoru’nun emriyle suikaste uğramasıyla sona erdi. Suikast 9 Ağustos 1601’de Câmpia Turzii yakınlarında gerçekleşti.

Kaynakça

Daha fazla okuyun

Yeni İçerikler