Ekinoks, Güneş’in gök ekvatorunu kuzeyden güneye doğru kestiği andır. Bu, çoğu yılda 22, 23 veya 24 Eylül’de gerçekleşir. Bu günde, Dünya’nın ekseninin Güneş’in ışınlarına dik olduğu anlamına gelir. Bu da, Dünya’nın her bölgesinin yaklaşık olarak aynı sayıda saat güneş ışığı aldığı anlamına gelir. Başka bir deyişle, gün ve gece, ilkesel olarak, dünyanın her yerinde aynı uzunluktadır.
23 Eylül ekinoksunda aynı zamanda Kuzey Yarım Küre’de sonbaharın, Güney Yarım Küre’de ise ilkbaharın başlangıcıdır. Mevsimler değişir çünkü Dünya’nın ekseninin ekliptik denilen, Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesinin oluşturduğu hayali bir düzleme göre yaklaşık 23.4° açıyla eğik olduğu. Dünya Güneş etrafında dönerken, gezegenin farklı bölgeleri daha fazla veya daha az güneş ışığı alır, bu da mevsimleri oluşturur.
23 Eylül ekinoksuna Kuzey Yarım Küre’de sonbahar ekinoksu veya sonbahar ekinoksu, Güney Yarım Küre’de ise ilkbahar ekinoksu veya ilkbahar ekinoksu da denir. Bazı kültürler bu günü denge, hasat, yenilenme veya minnettarlık zamanı olarak kutlar.
Bu blog yazısında, 23 Eylül ekinoksunun ne olduğunu, nasıl hesaplandığını ve hangi kültürel ve bilimsel öneme sahip olduğunu anlatacağız. Eğer siz de bu konuda meraklıysanız, yazımızı okumaya devam edin.
Ekinoks nedir?
Dünya’nın ekseni güneşin ışınlarına dik olduğunda, ekinoks denir. Ekinoks, bir gezegenin güneş altı noktasının Ekvator’u geçtiği bir olaydır. Güneş altı noktası, güneşin ışınlarının Dünya’nın yüzeyine dik geldiği bir alandır. Ekinoks sırasında, güneşin merkezi Ekvator ile aynı düzlemde bulunur1.
Ekinoks, her iki yarımkürenin de yaklaşık eşit miktarda gündüz ve gece yaşadığı tek zamandır. Dünya’da her yıl iki ekinoks vardır: biri 21 Mart civarında, diğeri 22 Eylül civarında. Bazen ekinokslar “ilkbahar ekinoksu” ve “sonbahar ekinoksu” olarak adlandırılır, ancak bunların farklı tarihleri vardır. Kuzey ve Güney Yarımkürelerde. Mart ekinoksu, Kuzey Yarımküre’de ilkbahar ekinoksu, Güney Yarımküre’de sonbahar ekinoksu’dur. Eylül ekinoksu, Kuzey Yarımküre’de sonbahar ekinoksu ve Güney Yarımküre’de ilkbahar ekinoksu’dur1.
Ekinoks sırasında, güneş ışınlarının açısı 0°’dir. Bu açı, güneşin tam tepede olduğu enlemi tanımlar. (Ekvator, tabii ki, 0° enlemdir.) Dolayısıyla, ekinokslar yılın sadece zamanlarıdır ki güneş altı noktası doğrudan Ekvator üzerindedir.
Ekinoks adı, yarımkürelerin eşit şekilde aydınlatıldığını gösterir; güneşin gölge çizgisi Dünya’yı kuzeyden güneye eşit şekilde böler. (Güneşin gölge çizgisi, bir kürede gündüz ve geceyi belirten gölgeli çizgidir.) Gerçek bir ekinoks, hem gündüz hem de gece 12 saat sürecektir. Ancak, ekinokslarda bile gündüz ve gece tam olarak eşit değildir. Bunun başlıca nedeni atmosferik kırınmadır. Atmosferik kırınma, ışığın Dünya’nın atmosferinden geçerken doğrusal olmayan bir şekilde bükülmesi veya sapmasıdır.
- İlgili: Equinox (nationalgeographic.org)
Doğanın Büyüsü: 23 Eylül Dönencesi ve Doğayla Yeniden Bağlantı
Günlerin kısalıp gecelerin uzadığı bu dönemde, doğada yeniden bağlanmanın tam zamanı geldi. 23 Eylül’de gerçekleşen dönence, astronomik bir olaydır ve Güneş’in gökyüzündeki ekvatoru kuzeyden güneye doğru geçtiği anı işaretler. Bu olay, çoğu yıl 22, 23 veya 24 Eylül tarihlerinde meydana gelir. Bu özel gün, Dünya’nın ekseni Güneş’in ışınlarına dik olduğu anlamına gelir, bu da dünya üzerindeki tüm bölgelerin yaklaşık olarak aynı miktarda güneş ışığı aldığı anlamına gelir. Başka bir deyişle, gün ve gece teorik olarak dünyanın her yerinde aynı uzunluktadır.
23 Eylül dönencesi aynı zamanda Kuzey Yarımküre’de sonbaharın ve Güney Yarımküre’de ilkbaharın başlangıcıdır. Mevsimler, Dünya’nın ekseni’nin, Güneş’in etrafındaki yörüngesi sırasında yaklaşık olarak 23.4° bir açıyla eğik olmasından dolayı değişir. Dünya, Güneş etrafında döndükçe, gezegenin farklı bölgeleri daha fazla veya daha az güneş ışığı alır ve bu da mevsimleri oluşturur.
23 Eylül dönencesi ayrıca Kuzey Yarımküre’de sonbahar dönencesi veya sonbahar dönencesi olarak bilinirken, Güney Yarımküre’de ilkbahar dönencesi veya ilkbahar dönencesi olarak bilinir. Bazı kültürler bu günü denge, hasat, yenilenme veya şükran zamanı olarak kutlar.
Görünüşe göre, doğanın büyüsü sadece bilimsel bir olayla sınırlı değil, aynı zamanda insanların doğayla olan derin ilişkisinin bir yansımasıdır. Bu dönemde, doğada zaman geçirmek, insanlığın doğanın büyüsüne olan bağlantısını hatırlatmak ve ruhunuzu canlandırmak için mükemmel bir fırsattır. Gökyüzündeki yıldızları izlemek, taze hava solumak veya sadece doğanın sessizliği içinde meditasyon yapmak, bu özel dönemi kutlamanın harika yollarından sadece birkaçıdır.