Rammstein’in “Ausländer” şarkısı, modern dünyada seyahat eden ve farklı kültürlerle etkileşimde bulunan bir karakterin perspektifinden anlatılıyor. Şarkı, küreselleşme, çok dillilik ve kültürel karşılaşmalar temalarını işliyor.
Sözlerin değerlendirmesi
Şarkının ilk bölümünde, “Ich reise viel, ich reise gern / Fern und nah und nah und fern” (Çok seyahat ederim, seyahat etmeyi severim / Uzak ve yakın ve yakın ve uzak) ifadeleri, karakterin sürekli seyahat eden ve her yerde evinde hisseden biri olduğunu belirtir. “Meine Sprache: International” (Dilim: Uluslararası) dizesi, karakterin birçok dilde iletişim kurabildiğini ve kendini evrensel bir vatandaş olarak gördüğünü ifade eder.
Karakter, dil becerilerini bir gurur kaynağı olarak gösterir: “Ich mache es gern jedem recht / Ja, mein Sprachschatz ist nicht schlecht” (Herkesi memnun etmeyi severim / Evet, dil hazinem kötü değil). Bu, onun farklı kültürlerde ve dillerde nasıl rahatça hareket ettiğini vurgular. Aynı zamanda, “Ein scharfes Schwert im Wortgefecht / Mit dem anderen Geschlecht” (Diğer cinsiyetle söz düellosunda keskin bir kılıç) ifadesi, karakterin dil yeteneklerini romantik ve sosyal etkileşimlerde de kullandığını belirtir.
- Sabrina Carpenter – Please Please Please (Türkçe çeviri)
- Fleetwood Mac – Dreams – Türkçe şarkı sözleri
- Rammstein – Schwarz – Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
- Rammstein – Ausländer – Sözleri ve Türkçe çevirisi
- Rammstein – Sonne – Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
Şarkıda, karakterin kalıcı ilişkilerden kaçındığı ve geçici bağlantıları tercih ettiği vurgulanır: “Ich bin kein Mann für eine Nacht / Ich bleibe höchstens ein, zwei Stunden” (Bir gece adamı değilim / En fazla bir, iki saat kalırım). Bu, modern yaşamın hızlı temposunu ve yüzeysel ilişkileri yansıtır. “Bevor die Sonne wieder lacht / Bin ich doch schon längst verschwunden” (Güneş tekrar doğmadan / Zaten çoktan kaybolmuş olurum) dizeleri, karakterin sürekli hareket halinde olduğunu ve kalıcı bir yer veya bağ aramadığını gösterir.
Şarkının nakaratında, farklı dillerde romantik ifadeler kullanılır: “Mi amor, mon chéri / Ciao, ragazza, take a chance on me” (Sevgilim, canım / Hoşça kal kızım, bana bir şans ver). Bu, karakterin farklı ülkelerde ve kültürlerde romantik ilişkiler yaşadığını ve kendini ifade edebilme yeteneğini vurgular. “Mon amour, я люблю тебя” (Sevgilim, seni seviyorum) ve “Come on, baby, c’est, c’est, c’est la vie” (Hadi bebeğim, işte, işte, işte hayat) ifadeleri, dilsel çeşitliliği ve evrensel sevgiyi temsil eder.
Son bölümde, “Andere Länder, andere Zungen / So hab ich mich schon früh gezwungen” (Başka ülkeler, başka diller / Bu yüzden kendimi erken yaşta zorladım) dizeleri, karakterin farklı diller öğrenmeye nasıl zorlandığını anlatır. “Dem Missverständnis zum Verdruss / Dass man Sprachen lernen muss” (Yanlış anlaşılmalara karşı / Dil öğrenmek zorundadır) ifadesi, dil öğrenmenin önemini ve kültürel adaptasyonun gerekliliğini vurgular.
Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
Ich reise viel, ich reise gern | Çok gezerim, severim gezmeyi |
Fern und nah und nah und fern | Uzak ve yakın, yakın ve uzak |
Ich bin zu Hause überall | Her yerde evde hissediyorum ben |
Meine Sprache: International | Dilim: Uluslararası |
Ich mache es gern jedem recht | Herkesi memnun etmeye çalışırım |
Ja, mein Sprachschatz ist nicht schlecht | Evet, kelime hazinem fena değil |
Ein scharfes Schwert im Wortgefecht | Söz düellosunda keskin bir kılıç |
Mit dem anderen Geschlecht | Karşı cinsle |
Ich bin kein Mann für eine Nacht | Tek gecelik bir adam değilim ben |
Ich bleibe höchstens ein, zwei Stunden | En fazla bir, iki saat kalırım |
Bevor die Sonne wieder lacht | Güneş tekrar gülümsemeden önce |
Bin ich doch schon längst verschwunden | Çoktan ortadan kaybolmuş olurum |
Und ziehe weiter meine Runden | Ve yollarıma devam ederim |
Ich bin Ausländer (Ausländer) | Ben bir Yabancıyım (Yabancı) |
Mi amor, mon chéri | Mi amor, mon chéri |
Ausländer (Ausländer) | Yabancı (Yabancı) |
Ciao, ragazza, take a chance on me | Ciao, ragazza, bana bir şans ver |
Ich bin Ausländer (Ausländer) | Ben bir Yabancıyım (Yabancı) |
Mon amour, я люблю тебя | Mon amour, seni seviyorum |
Ein Ausländer (Ausländer) | Bir Yabancı (Yabancı) |
Come on, baby, c’est, c’est, c’est la vie | Hadi bebek, c’est, c’est, c’est la vie |
Andere Länder, andere Zungen | Farklı ülkeler, farklı diller |
So hab ich mich schon früh gezwungen | Daha erken yaşta kendimi buna zorladım |
Dem Missverständnis zum Verdruss | Anlaşmazlığın üzüntüsüne |
Dass man Sprachen lernen muss | Diller öğrenmek zorunda olduğumuz |
Und wenn die Sonne untergeht | Ve güneş battığında |
Und man vor Ausländerinnen steht | Ve yabancı kadınların karşısındayken |
Ist es von Vorteil, wenn man dann | O zaman kendini ifade edebilmek |
Sich verständlich machen kann | Avantajlıdır |
Ich bin kein Mann für eine Nacht | Tek gecelik bir adam değilim ben |
Ich bleibe höchstens ein, zwei Stunden | En fazla bir, iki saat kalırım |
Bevor die Sonne wieder lacht | Güneş tekrar gülümsemeden önce |
Bin ich doch schon längst verschwunden | Çoktan ortadan kaybolmuş olurum |
Und ziehe weiter meine Runden | Ve yollarıma devam ederim |
Ich bin Ausländer (Ausländer) | Ben bir Yabancıyım (Yabancı) |
Mi amor, mon chéri | Mi amor, mon chéri |
Ausländer (Ausländer) | Yabancı (Yabancı) |
Ciao, ragazza, take a chance on me | Ciao, ragazza, bana bir şans ver |
Ich bin Ausländer (Ausländer) | Ben bir Yabancıyım (Yabancı) |
Mon amour, я люблю тебя | Mon amour, seni seviyorum |
Ein Ausländer (Ausländer) | Bir Yabancı (Yabancı) |
Come on, baby, c’est, c’est, c’est la vie | Hadi bebek, c’est, c’est, c’est la vie |
Du kommen mit, ich dir machen gut | Sen gel benimle, ben sana iyi davranırım |
Du kommen mit, ich dir machen gut | Sen gel benimle, ben sana iyi davranırım |
Du kommen mit, ich dir machen gut | Sen gel benimle, ben sana iyi davranırım |