Kırım Savaşı, 1853-1856 yılları arasında Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında başlayan ve daha sonra İngiltere, Fransa ve Sardinya Krallığı’nın da Osmanlı’nın yanında savaşa katılmasıyla devam eden bir çatışmadır. Bu savaş, Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan Batılı güçlerle daha yakın ilişkiler kurmasına yol açmıştır. Bu yazıda, özellikle Fransa’nın bu savaş sırasında Osmanlı İstanbul’u üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz.
Fransa, Kırım Savaşı’na katılmak için çeşitli nedenlere sahipti. Bunlardan biri, Rusya ile Kutsal Topraklar üzerindeki nüfuz mücadelesiydi. Diğeri ise, Osmanlı İmparatorluğu’nun zengin kaynaklarına ve potansiyel pazarlarına erişmek isteyen Fransız sanayicileri ve girişimcileriydi. Bu nedenle, Fransa, savaş boyunca Osmanlı İmparatorluğu’na askeri, mali ve teknik destek sağladı. Bu destek, Fransız ürünlerinin ve hizmetlerinin Osmanlı topraklarında yaygınlaşmasına ve Fransız kültürünün ve tüketim alışkanlıklarının Osmanlı başkentinde iz bırakmasına imkan verdi.
Savaş sırasında, Fransız askeri ve sivil faaliyetleri, Osmanlı İstanbul’u üzerinde çeşitli etkiler yarattı. Bunlardan bazıları şunlardır:
Fransız buharlı gemileri, savaşın başlıca cephesi olan Karadeniz’e asker, at, cephane ve diğer lojistik malzeme taşımak için kullanıldı. Bu gemiler, aynı zamanda, Fransa ile İstanbul arasında yolcu, posta ve ticari eşya taşımacılığı yaptı. Fransız gemileri, İstanbul ile Osmanlı vilayetleri arasında da seferler düzenledi. Bu sayede, Fransız gemileri, Osmanlı İmparatorluğu’nda ulaşım ve iletişim alanında önemli bir rol oynadı.
Fransız gemileri, aynı zamanda, Fransız askerlerinin ve sivillerinin İstanbul’a akın etmesine de vesile oldu. Savaş sırasında, İstanbul’da yaklaşık 14 Fransız hastanesi kuruldu. Bu hastaneler, yaralı ve hasta askerlerin tedavisinin yanı sıra, Fransa’dan gelen malzeme ve gıda maddelerinin depolanması ve Karadeniz’e sevk edilmesi için de kullanıldı. Fransız hastaneleri, aynı zamanda, Fransız doktorlarının ve Katolik rahibelerinin Osmanlı halkına da sağlık hizmeti sunmasına imkan sağladı.
Fransız askerlerinin ve sivillerinin İstanbul’daki varlığı, şehrin ekonomik ve sosyal hayatını da etkiledi. Fransız girişimciler, İstanbul’da yeni otel, restoran, kafe, pastane gibi işletmeler açtı. Bu işletmeler, Fransız ürünleri ve hizmetleri sunarak, Fransız lezzetlerini ve konforunu Osmanlı başkentine taşıdı. Ayrıca, Fransız terziler, fırıncılar, pastacılar gibi meslek sahipleri de İstanbul’da çalışma fırsatı buldu. Fransız askerlerinin ve sivillerinin ihtiyaçları, Fransız ürünlerine olan talebi artırdı. Bu da, Fransız ticaretinin gelişmesine katkıda bulundu.
Fransız askeri ve sivil faaliyetleri, aynı zamanda, İstanbul’un kültürel ve kentsel dokusunu da değiştirdi. Fransızlar, savaş sırasında, Osmanlı İmparatorluğu’nda telgraf hatları, denizaltı kabloları ve deniz fenerleri gibi altyapı yatırımları yaptı. Bu yatırımlar, Osmanlı ordusu ve müttefik kuvvetler için iletişim ve seyrüsefer kolaylığı sağladı. Ayrıca, Fransızlar, Osmanlı İmparatorluğu’na savaş masraflarını karşılamak için kredi verdi. Bu kredi, Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı sermayeye bağımlılığını artırdı. Fransızlar, aynı zamanda, İstanbul’da modern bir belediyecilik anlayışının oluşmasına da katkıda bulundu. Fransızlar, İstanbul’un Pera ve Galata semtlerinde sokak aydınlatması, kaldırım yapımı, çöp toplama gibi hizmetler sunarak, şehrin Batılılaşma sürecine etki etti.
Kısacası, Kırım Savaşı, Fransız askeri ve sivil faaliyetlerinin Osmanlı İstanbul’u üzerinde önemli etkiler yarattığı bir dönem oldu. Bu faaliyetler, Fransız ürünlerinin ve hizmetlerinin Osmanlı topraklarında yaygınlaşmasına, Fransız kültürünün ve tüketim alışkanlıklarının Osmanlı başkentinde iz bırakmasına, Fransız sermayesinin Osmanlı ekonomisine nüfuz etmesine ve Fransız teknolojisinin Osmanlı altyapısına katkıda bulunmasına imkan verdi. Bu sayede, Fransa, Osmanlı İmparatorluğu’nda siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan güçlü bir etki yarattı. Bu etki, savaşın sona ermesinden sonra da devam etti. Fransızlar, Osmanlı İmparatorluğu’nda hastane, okul, yetimhane gibi kurumlar kurarak, Osmanlı halkına sağlık, eğitim ve hayır hizmetleri sunmaya devam etti. Fransızlar, aynı zamanda, Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi, ekonomik ve kültürel modernleşme çabalarına da destek oldu. Bu şekilde, Fransızlar, Osmanlı İmparatorluğu’nda kalıcı bir birikim yarattı.