“Birds of a Feather”, Billie Eilish’in 2024 yılında yayımlanan “Hit Me Hard and Soft” albümünde yer alıyor. Albüm, Eilish’in karakteristik tarzını yansıtan 10 şarkı içeriyor ve dinleyicilere duygusal bir yolculuk sunuyor. “Birds of a Feather”, bu albümde 3 dakika 30 saniye uzunluğunda bir parça olarak öne çıkıyor ve sanatçının aşk ve bağlılık temalarını keşfetmesine olanak tanıyor.
Müzik severler tarafından oldukça beğenilen parça, kısa bir süre içerisinde dünyanın önde gelen müzikal listelerine girmeyi başardı. Mayıs ayının son haftasında Spotify’ın Top 50 – Global listesinde kendisine 5. sıradan yer buldu. Ayrıca 23 Mayıs 2024’te Eilish, şarkının bir klibini yayınladı.
Müzikal olarak, “Birds of a Feather”, Billie Eilish’in tipik tarzını koruyor ve minimalist bir altyapı ile duygusal bir vokal performansı sunuyor. Şarkıda kullanılan enstrümanlar ve melodi, sözlerin derinliğini ve duygusallığını vurguluyor. Melankolik bir tonda ilerleyen şarkı, yavaş ritmi ve sade düzenlemesiyle dinleyiciyi içine çekiyor.
Şarkının Genel Teması ve İşlenen Duygular
“Birds of a Feather” teması, yoğun bir bağlılık ve birliktelik duygusu üzerinde dönüyor. Şarkıcı, sevgilisine sonsuz sevgi ve bağlılık yemin ediyor ve onlarsız bir hayatı hayal bile edemiyor. Bu bağlılık, “Aynı tüyden kuşlarız” (“Birds of a Feather”) metaforuyla pekiştiriliyor, bu da birbirlerine mükemmel bir şekilde uyduklarını ve asla ayrılmamaları gerektiğini ima ediyor.
Şarkının açılış sözlerinde, “I want you to stay / Til I’m in the grave / Til I rot away, dead and buried” ifadeleri, sanatçının sevdiği kişiye olan bağlılığının ne kadar güçlü ve sarsılmaz olduğunu gösteriyor. Bu dizeler, ölümle bile ayrılmak istemeyen bir sevgilinin tutkusunu ve adanmışlığını yansıtıyor.
- Sabrina Carpenter – Please Please Please (Türkçe çeviri)
- Fleetwood Mac – Dreams – Türkçe şarkı sözleri
- Rammstein – Schwarz – Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
- Rammstein – Ausländer – Sözleri ve Türkçe çevirisi
- Rammstein – Sonne – Şarkı sözleri ve Türkçe çevirisi
Sanatçının “If you go, I’m going too, uh / Cause it was always you, alright” sözleri, sevgilisinin varlığının onun hayatındaki yerinin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Bu dizelerde, iki insanın birbirine olan bağı ve birbirlerini tamamladıkları ifade ediliyor.
Şarkının ilerleyen bölümlerinde, “And if I’m turning blue, please don’t save me / Nothing left to lose without my baby” sözleri, sevgilisinin yokluğunda hayatın anlamsız hale geldiğini ve onsuz yaşamanın sanatçı için bir seçenek olmadığını dile getiriyor. Bu, aşkın kaybının yaşamın tüm anlamını yitirmesiyle sonuçlandığını gösteriyor.
“Birds of a feather, we should stick together, I know” ve “Can’t change the weather, might not be forever / But if it’s forever, it’s even better” dizeleri, ilişkilerinde karşılaşabilecekleri zorluklara rağmen birlikte kalma isteğini ifade ediyor. Aynı tüyden kuşlar gibi, birlikte kalmanın doğal ve doğru olduğunu düşündüğünü belirtiyor.
Son olarak, “I’ll love you ’til the day that I die” ve “Til the light leaves my eyes” sözleri, sanatçının sevgisinin sonsuz olduğunu ve hayatının sonuna kadar süreceğini belirtiyor. Bu sözler, aşkın ölümsüzlüğünü ve kalıcılığını vurguluyor.
Genel olarak, “Birds of a Feather”, aşkın gücünü, sadakatini ve derin bağlılığı işliyor. Şarkının her bir dizesi, sevdiği kişiyle sonsuza kadar birlikte olma arzusunu ve bu aşkın ölümle bile bitmeyeceği inancını dile getiriyor. Bu duygular, dinleyicide derin bir etki bırakarak şarkının temasını güçlü bir şekilde aktarıyor.
Şarkı Sözleri ve Türkçe çevirisi
I want you to stay | Kalmanı istiyorum |
Til I’m in the grave | Mezarıma girene kadar |
Til I rot away, dead and buried | Çürüyüp gidene kadar, ölü ve gömülü |
Til I’m in the casket you carry | Ta ki taşıdığın tabutun içinde olana kadar |
If you go, I’m going too, uh | Eğer gidersen, ben de gidiyorum, uh |
Cause it was always you, alright | Çünkü hep sen vardın, tamam mı |
And if I’m turning blue, please don’t save me | Eğer morarıyorsam, lütfen kurtarma beni |
Nothing left to lose without my baby | Bebeğim olmadan kaybedecek bir şey yok |
Birds of a feather, we should stick together, I know | Aynı tüyden kuşlarız, birlikte kalmalıyız, biliyorum |
I said I’d never think I wasn’t better alone | Tek başıma daha iyi olmadığımı asla düşünmeyeceğimi söylemiştim |
Can’t change the weather, might not be forever | Havayı değiştiremeyiz, sonsuza kadar olmayabilir |
But if it’s forever, it’s even better | Ama sonsuza kadar sürerse, daha da iyi |
And I don’t know what I’m crying for | Neden ağladığımı bilmiyorum |
I don’t think I could love you more | Senden daha fazla sevebileceğimi sanmıyorum |
It might not be long, but baby, I | Uzun sürmeyebilir, ama bebeğim, ben |
I’ll love you ’til the day that I die | Ölene kadar seni seveceğim |
Til the day that I die | Ölene kadar |
Til the light leaves my eyes | Gözlerimdeki ışık sönene kadar |
Til the day that I die | Ölene kadar |
I want you to see, hm | Görmeni istiyorum, hm |
How you look to me, hm | Bana nasıl göründüğünü, hm |
You wouldn’t believe if I told ya | Sana söylesem inanmazsın |
You would keep the compliments I throw ya | Sana attığım iltifatları saklardın |
But you’re so full of shit, uh | Ama sen öyle palavra dolu gibisin, uh |
Tell me it’s a bit, oh | Biraz saçma olduğunu söyle, oh |
Say you don’t see it, your mind’s polluted | Görmediğini, aklının kirlendiğini söyle |
Say you wanna quit, don’t be stupid | Vazgeçmek istediğini söyle, aptallık etme |
And I don’t know what I’m crying for | Neden ağladığımı bilmiyorum |
I don’t think I could love you more | Senden daha fazla sevebileceğimi sanmıyorum |
Might not be long, but baby, I | Uzun sürmeyebilir, ama bebeğim, ben |
Don’t wanna say goodbye | Hoşça kal demek istemiyorum |
Birds of a feather, we should stick together, I know (’til the day that I die) | Aynı tüyden kuşlarız, birlikte kalmalıyız, biliyorum (ölene kadar) |
I said I’d never think I wasn’t better alone (’til the light leaves my eyes) | Tek başıma daha iyi olmadığımı söylemiştim (gözlerimdeki ışık sönene kadar) |
Can’t change the weather, might not be forever (’til the day that I die) | Havayı değiştiremeyiz, sonsuza kadar olmayabilir (ölene kadar) |
But if it’s forever, it’s even better | Ama sonsuza kadar sürerse, daha da iyi |
I knew you in another life | Seni başka bir hayatta tanıdım |
You had that same look in your eyes | Gözlerinde aynı bakış vardı |
I love you, don’t act so surprised | Seni seviyorum, bu kadar şaşırmış gibi davranma |